Online Terapi
Psikoterapi insanların yaşadıkları psikolojik sorunların, davranışsal ve düşünsel sorunların bilimsel, kanıtlanmış ve etkili yöntemlerle “iletişim yoluyla/konuşarak” çözülmesine verilen isimdir.
İnsanların yaşadığı sorunlar da canlı organizmalar gibidir. Sorunu büyüten, besleyen ve ortadan kaldıran şeyler bulunur. Terapi süreçlerinin hedeflerinden biri kişinin davranışlarında, düşüncelerinde bozulma yaratan ve değiştirmek istediği durumları analiz ederek problemli durumun kökenine inmek ve kişinin yaşamında derin bir soluk almasını sağlayacak, sorunlardan kaynaklı olarak tıkanan yaşam enerjisini yeniden ortaya çıkarmaktır. Psikoloji alanındaki terapi görüşlerinin birçoğunun uzlaştığı temel nokta “Danışanın” terapi süreçlerinden sonra
İnsanlar yaşadıkları sorunlardan dolayı kendi potansiyellerinin altında kalmaktadır. Tıpkı bir bilgisayarın işlemcisinde olduğu gibi kişinin yaşadığı sorunlar yaşam enerjisinin önemli bir kısmını ortadan kaldırmaktadır. Danışan yaşadığı sorunlara farklı açılardan bakarak kendi içsel kaynaklarını kullanarak çözmeye başladığında ise yaşadığı kısır döngülerden, sorunlardan çıkacak yolu kendisi bulma gücüne kavuşmaktadır.
Verimli Bir Terapi Süreci Geçirmek İçin
Danışanın;
Sorunları, yaşadığı duyguları saklamak yerine gerçek benlliğiyle terapi sürecine katılması terapi sürecini daha verimli kılacaktır. Çünkü kaygı ve stres insanların içe kapanmasına neden olmaktadır bu yüzden terapi sürecinde sorunun anlaşılması, üzerine çalışılması için danışanın kendini ve duygularını şeffaf bir şekilde ifade etmesi çok önemlidir. Toplumda insanlar birbirlerini duyguları, inançları hasebiyle sürekli yargıladıkları için danışan aynı kaygıyı terapiste de yansıtabilmektedir. Ancak burada psikoterapist danışanına karşı koşulsuz bir şekilde yargılamadan, eleştirmeden yaklaşmaktadır. Tıpkı Sigmund Freud’un da belirttiği gibi “İnsanların içtenlikle kendini ifade etmesi bile insanları iyileştirmektedir.”
Korku, kaygı, değer verilen kişilere karşı hissedilen duygular başta olmak üzere Danışanlar kimi zaman asıl duygularının ortaya çıkmasından, bir kişiye dair düşünce ve duygularını ifade etmekten kaçınabilmektedir. Bu noktada süper ego gibi kişinin toplumsal ve ahlaki inanç sistemleri kişiyi bloke edebilir bu durum ise kişi duygularına ve gerçek düşüncelerine yabancı olduğu için terapi sürecinden yeterince faydalanamamasına neden olabilmektedir.
Terapi sürecinin verimli olabilmesi için sorunların çok boyutlu olmasından dolayı terapistin gerekli durumlarda yapacağı yönlendirmelere (pskiyatrist, hormonal tetkikler, kan değerleri) danışanın açık olması ve kitap, film ve terapi sürecinde danışanla beraber görüşülen konulardaki yaşam kalitesini yükseltici önerilerin şeffaf bir şekilde terapistle görüşülmesi danışanın terapi sürecinden en yüksek düzeyde faydalanmasını kolaylayan bir etki ortaya koymasını sağlayacaktır.